Eski Türkçe Insan Ne Demek ?

BrunGa

Active member
\Eski Türkçede "İnsan" Ne Anlama Gelir?\

Eski Türk dili, sadece dilbilimsel bir miras değil, aynı zamanda kültürel, sosyolojik ve tarihsel bir arşivdir. Bugün kullandığımız pek çok kavramın kökeni bu eski döneme dayanır. "İnsan" kelimesi de bunlardan biridir. Modern Türkçede "insan", genel olarak “düşünen, konuşan, ahlaki değerlere sahip canlı” anlamına gelir. Ancak Eski Türkçede bu kavramın karşılığı, anlam derinliği ve bağlamı farklı bir yapıya sahiptir.

\Eski Türkçede “İnsan” Kavramı\

Eski Türkçede doğrudan “insan” kelimesi kullanılmazdı. Bunun yerine çeşitli kavramlar ve sözcükler aracılığıyla insan anlatılırdı. Bu bağlamda en çok kullanılan kelimelerden bazıları şunlardı:

* \Kişi\: Modern anlamıyla “birey” ya da “şahıs” gibi düşünülebilir. Eski Türk metinlerinde “kişi” kelimesi, hem topluluk üyelerini hem de bireysel varlıkları tanımlamak için kullanılırdı.

* \Kul\: Hem “insanoğlu” anlamında hem de “Tanrı’ya kul” ya da “hükümdara bağlı birey” anlamında kullanılırdı. Bu kullanım, İslamiyet’in kabulü sonrası daha yaygınlaşmış olsa da, eski metinlerde de izlerine rastlanır.

* \Er\: Genellikle erkek bireyleri tanımlar, ancak daha geniş anlamda “insan” veya “kahraman” anlamı da taşır.

* \İg\: Bazı eski metinlerde "ig" kelimesi “akıllı varlık” ya da “insan” anlamında geçmektedir. Ancak bu kullanım oldukça sınırlıdır.

\İnsan Kelimesi Ne Zaman Türkçeye Girdi?\

“İnsan” kelimesi Arapça kökenlidir. Türkçeye geçişi, büyük oranda İslamiyet’in kabulü sonrası olmuştur. 10. yüzyıldan itibaren Türkler arasında İslamiyet’in yayılmasıyla birlikte Arapça ve Farsça kökenli kelimeler dilimize girmeye başlamıştır. “İnsan” da bu dönemde Türkçeye geçen kavramlardan biridir.

\Eski Türklerde “İnsan”ın Anlam Boyutları\

Eski Türklerde “insan” sadece biyolojik bir varlık değil, aynı zamanda toplumsal, ahlaki ve kutsal yönleriyle tanımlanan çok katmanlı bir varlıktı. Örneğin:

* \Toplumsal Yönü:\ Eski Türklerde birey, toplumdan bağımsız düşünülmezdi. Kişi, boyuna, ailesine ve topluluğuna karşı sorumluluk taşıyan bir varlıktı.

* \Ahlaki Yönü:\ Kişinin erdemli, cesur, sözünün eri olması beklenirdi. Bu, “alp” ve “bilge” gibi kavramlarla ifade edilirdi.

* \Kutsal Yönü:\ İnsan, Gök Tengri tarafından yaratılmış ve ona bir görev yüklenmiş varlık olarak görülürdü. Bu yönüyle insan, evrenle ilişkili kutsal bir yere sahipti.

\Benzer Sorular ve Cevaplar\

\Eski Türkler “insan” için neden farklı kelimeler kullandı?\

Çünkü Eski Türk toplumunda birey, sadece fiziksel bir varlık olarak değil, aynı zamanda ahlaki, toplumsal ve metafiziksel bir varlık olarak görülüyordu. Bu çok yönlü yaklaşım, farklı bağlamlara göre farklı kelimelerin kullanımını gerekli kılıyordu. Örneğin bir savaşta öne çıkan birey için “er” kelimesi kullanılırken, topluma hizmet eden biri için “kişi” ya da Tanrı’ya bağlılık ifade edilirken “kul” tercih edilirdi.

\“Kişi” kelimesi günümüzde neden farklı anlamda kullanılıyor?\

Dil zamanla değişir ve dönüşür. Eski Türkçede “kişi” kavramı daha çok saygı ve topluluk üyeliği barındırırken, günümüzde daha nötr bir ifade haline gelmiştir. Ayrıca, bireyselleşme ile birlikte bu kelime anlam bakımından soyut bir hâl almıştır.

\Göktürk Yazıtlarında “insan” nasıl anlatılır?\

Göktürk Yazıtları’nda doğrudan “insan” kelimesi geçmez. Ancak yazıtlarda “kişi”, “er”, “beg”, “budun” gibi terimlerle hem birey hem toplum tanımlamaları yapılır. Bu metinlerde insan, tarihsel ve toplumsal bir aktör olarak betimlenir. Örneğin Bilge Kağan Yazıtı’nda “Türk budunu için gece uyumadım, gündüz oturmadım” ifadesi, yöneticinin halkına karşı görevini insani ve toplumsal bağlamda yerine getirdiğini gösterir.

\İslamiyet sonrası insan anlayışı nasıl değişti?\

İslamiyet’in kabulüyle birlikte insan anlayışı büyük ölçüde değişti. Artık insan, sadece topluma karşı değil, Tanrı’ya karşı da sorumluydu. Bu durum, Eski Türk kültüründeki “kut”, “töre” ve “alp” kavramlarının yerini “kul”, “amel”, “iman” gibi İslami terimlerin almasına neden oldu. Bu geçiş aynı zamanda dilde de etkili oldu ve Arapça-Farsça kökenli kelimelerle birlikte yeni bir düşünce sistemi oluştu.

\Modern Türkçedeki “insan” kelimesi, eski köklere ne kadar sadık?\

Modern Türkçedeki “insan” kelimesi anlam olarak Eski Türk düşüncesinin sadece bir kısmını yansıtır. Günümüzde insan, daha çok birey olarak, hak ve özgürlükleriyle tanımlanırken; eski Türk toplumunda insan, görevleri, bağlılıkları ve toplum içindeki yeriyle tanımlanırdı. Bu açıdan bakıldığında, modern anlamıyla “insan” kavramı bireysel yönü öne çıkarırken, Eski Türkçedeki karşılıkları toplumsal ve ahlaki yönleriyle daha bütüncül bir anlayış sunar.

\Eski Türkçede "insanlık" kavramı nasıl ifade edilirdi?\

Bugünkü “insanlık” kavramının tam karşılığı yoktur ancak aynı fikir çeşitli terimlerle ifade edilirdi. “Töre” insan ilişkilerini düzenleyen temel etik ilkeleri belirlerdi. “Kut” ise bireyin Tanrı’dan aldığı kutsal yaşam gücünü ifade ederdi. Bu iki kavram bir arada düşünüldüğünde, Eski Türklerde “insanlık” hem ahlaki hem de metafizik bir nitelik taşıyordu.

\Sonuç: Bir Kavramdan Bir Medeniyete\

Eski Türkçede "insan" kelimesi birebir karşılığı olmayan ancak farklı kelimeler ve anlam boyutlarıyla ifade edilen derin bir kavramdır. “Kişi”, “kul”, “er”, “ig” gibi terimler, Türklerin insanı nasıl gördüğünü ve nasıl bir değer atfettiğini gösterir. Bu çok katmanlı yaklaşım, yalnızca bir kelimenin etimolojisini değil, bir milletin insanı anlama ve tanımlama biçimini de ortaya koyar. Modern dönemde bu kavramlar unutulsa da, geçmişteki bu anlayış, Türk kültürünün temel taşlarından biri olarak varlığını sürdürmektedir.

\Anahtar Kelimeler:\ Eski Türkçe, insan kelimesi, kişi, kul, er, Göktürk yazıtları, Türk mitolojisi, töre, kut, İslamiyet sonrası değişim.
 
Üst