Hangi hastalık görme bozukluğu yapar ?

Sude

New member
[Hangi Hastalıklar Görme Bozukluğu Yapar? Sosyal Yapılar ve Eşitsizlikler Üzerinden Bir İnceleme]

Merhaba, bugünkü konum görme bozuklukları ve bu durumun sosyal yapılarla nasıl ilişkili olduğu üzerine olacak. Görme kaybı veya görme bozukluğu, pek çok insanın hayatını etkileyen bir sağlık sorunu ve genellikle fiziksel ya da genetik sebeplerle ilişkilendiriliyor. Ancak, bu hastalıkların toplum içindeki eşitsizliklerle, ırk, sınıf ve cinsiyet gibi faktörlerle nasıl bağlantılı olabileceğini hiç düşündünüz mü? Kendimden örnek verecek olursam, çevremdeki birçok insanın görme kaybı yaşarken, aynı zamanda bu kişiler arasındaki sosyoekonomik farklılıklar, ırksal kimlikler ve cinsiyet ayrımcılığı bu durumu şekillendiren önemli birer faktör olmuş durumda. Bu yazıda, görme bozukluklarını yalnızca biyolojik bir sağlık sorunu olarak değil, aynı zamanda sosyal faktörlerle şekillenen bir olgu olarak ele almayı amaçlıyorum.

[Görme Bozuklukları ve Sosyal Faktörler]

Görme bozuklukları, genellikle göz kasları, retina hastalıkları, sinirsel rahatsızlıklar ya da yaşa bağlı hastalıklar gibi sebeplerle meydana gelir. Ancak bu bozukluklar, yalnızca biyolojik etkenlerle değil, sosyal faktörlerle de şekillenir. Sosyoekonomik durum, ırk ve cinsiyet gibi etkenler, görme kaybı yaşayan bireylerin tedaviye erişimini, hastalıklarını yönetme şeklini ve yaşam kalitelerini büyük ölçüde etkiler. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde ya da düşük gelirli mahallelerde yaşayan insanlar, sağlık hizmetlerine erişim konusunda ciddi zorluklar yaşar. Görme bozukluklarına yol açan hastalıkların erken teşhisi ve tedavisi, çoğu zaman bu bireyler için imkansızdır.

Örneğin, diyabet gibi kronik hastalıklar, görme kaybına neden olabilir. Diyabetin yönetilmesi için gerekli tıbbi desteğe ve düzenli kontrolleri yapabilecek maddi güce sahip olmak, toplumun daha zengin ve eğitimli kesimleri için genellikle daha kolayken, düşük gelirli bireyler için ciddi bir engel oluşturur. Diyabet ve hipertansiyon gibi hastalıklar, genellikle görme bozukluklarının önde gelen sebepleri arasındadır ve çoğu zaman toplumdaki en savunmasız kesimleri etkiler. Bu hastalıkların etkileri, aynı zamanda diğer toplumsal faktörler ile birleşerek daha da derinleşir.

[Toplumsal Cinsiyet ve Görme Bozuklukları]

Toplumsal cinsiyet, görme bozukluklarının etkisini belirlemede önemli bir rol oynar. Kadınlar, özellikle yaşlandıklarında, görme bozuklukları açısından daha fazla risk altındadır. Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) verilerine göre, kadınlar, erkeklere göre daha fazla göz hastalıklarına yakalanmakta ve bu hastalıklar tedavi edilmediğinde ciddi görme kaybına neden olabilmektedir. Bu durum, toplumsal cinsiyet rollerinin kadınların sağlık üzerinde nasıl belirleyici bir etkisi olduğunu gösterir.

Kadınlar genellikle sağlıklarına erkeklerden daha az yatırım yaparlar. Çünkü, toplumsal normlar, kadınları ev içi rollerle tanımlarken, erkeklerin daha çok dış dünyada ve iş gücünde aktif olmalarını bekler. Bu durum, kadınların sağlıklarını ikinci plana atmalarına ve sağlık hizmetlerine ulaşmalarının zorlaşmasına neden olur. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde, kadınlar, erkeklere göre sağlık hizmetlerine daha az erişim sağlarlar ve bu da görme bozukluklarının erken teşhisini engeller.

[Irk ve Sınıf Faktörlerinin Etkisi]

Görme bozuklukları ve ırk arasındaki ilişki de, modern toplumda önemli bir sosyal sorundur. Araştırmalar, düşük gelirli ve etnik olarak marjinalleşmiş grupların, görme hastalıklarına daha fazla maruz kaldığını göstermektedir. Örneğin, Afrika kökenli Amerikalılar, daha yüksek oranda glokom ve retina hastalıkları gibi görme kaybına yol açan rahatsızlıklarla karşı karşıya kalmaktadır. Benzer şekilde, düşük gelirli sınıflarda yaşayan bireyler, tıbbi bakıma erişimde engellerle karşılaşır ve bu durum görme bozukluklarının ilerlemesine yol açar.

Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan bir araştırma, düşük gelirli mahallelerde yaşayan bireylerin, görme sağlığı hizmetlerine erişimlerinin daha sınırlı olduğunu ve bu durumun, görme kaybı riskini artırdığını ortaya koymuştur. Yetersiz beslenme, kirli çevre koşulları ve kötü yaşam standartları, görme sağlığı üzerinde uzun vadeli etkiler yaratır. Toplumsal sınıfın, görme bozukluklarının ortaya çıkmasında önemli bir etken olduğu bu örneklerle net bir şekilde gözler önüne serilmektedir.

[Kadınlar, Erkekler ve Sosyal Yapılar Üzerinden Bir Karşılaştırma]

Kadınların, genellikle empatik ve ilişkisel bir bakış açısına sahip olduklarını ve bu yüzden toplumun sağlık sorunlarıyla daha derinden ilgilendiklerini gözlemleyebiliriz. Kadınlar, sağlık sorunlarını yalnızca bireysel düzeyde değil, toplumsal düzeyde de ele alır ve bu hastalıkların yayılmasının önlenmesi gerektiği konusunda empatik bir yaklaşım benimserler. Özellikle görme kaybı gibi yaygın sağlık sorunlarına sahip olan kadınlar, bu konuda daha duyarlı olurlar ve toplumsal destek ağları oluştururlar.

Öte yandan, erkeklerin daha stratejik ve çözüm odaklı yaklaşımlarını gözlemleyebiliriz. Erkekler, sağlık sorunlarına karşı daha çok çözüm bulmaya yönelik bir tavır sergiler ve sağlık hizmetlerine erişim konusunda daha doğrudan adımlar atmayı tercih ederler. Ancak, bu çözüm odaklı yaklaşım da çoğu zaman yalnızca biyolojik tedavi süreçlerine odaklanır, toplumsal ve sosyal faktörler göz ardı edilebilir.

[Sonuç: Görme Bozuklukları ve Toplumsal Eşitsizlikler]

Sonuç olarak, görme bozuklukları sadece biyolojik bir sağlık sorunu değildir; aynı zamanda toplumsal yapılarla, sınıf, ırk ve cinsiyetle iç içe geçmiş bir sorundur. Bu hastalıklar, toplumun en savunmasız gruplarını etkiler ve genellikle bu grupların sağlık hizmetlerine erişim eksiklikleri, hastalıkların daha da ilerlemesine neden olur. Kadınların, erkeklerden daha fazla görme kaybına uğraması ve düşük gelirli sınıfların bu hastalıklarla daha fazla karşılaşması, toplumsal eşitsizliklerin sağlık üzerindeki etkisini gösterir.

Peki, bu konuda toplum olarak ne yapabiliriz? Sağlık hizmetlerine erişim eşitsizliğini nasıl ortadan kaldırabiliriz? Kadınların ve marjinalleşmiş grupların bu hastalıklarla mücadele ederken karşılaştığı engelleri nasıl daha iyi anlayabiliriz? Görme sağlığına dair toplumsal farkındalık arttıkça, eşitsizliklerin ortadan kalkması mümkün olabilir mi?
 
Üst