İsmail Yüksek neden milli takımda yok ?

Cilhan

Global Mod
Global Mod
İsmail Yüksek Neden Milli Takımda Yok?

Açık konuşayım, son milli takım kadrosu açıklandığında en çok şaşırdığım isim İsmail Yüksek’in listede olmaması oldu. Belki içinizden “onun yerine kim var, tercih mantıklı mı?” diye soruyorsunuz ama bence mesele bundan çok daha derin. Çünkü İsmail, son dönemde hem kulübünde hem de milli formayla sahaya çıktığında, oyun disiplinini, dinamizmini ve mücadele gücünü kanıtlamış bir oyuncu. Tam da bu yüzden, onun yokluğu bir tercih meselesinden öte, teknik ekibin futbolu nasıl gördüğüne dair önemli bir ipucu veriyor. Siz ne düşünüyorsunuz, gerçekten İsmail’in yer almadığı bir milli takım, orta saha sertliği ve dinamizminden ne kadar ödün vermiş oluyor?

Teknik Tercihler mi, Sistemsel Sorunlar mı?

Milli takımın kadro seçimleri her zaman tartışma konusu olmuştur. Ancak İsmail Yüksek’in yokluğu, sadece bir oyuncunun dışarıda bırakılması değil, aynı zamanda bir anlayışın da sorgulanmasıdır. Modern futbolda merkez orta saha oyuncularının önemi giderek artıyor. Savunmaya yardım eden, hücuma köprü kuran, oyunu yönlendiren bu tip futbolcular, özellikle turnuva maçlarında fark yaratıyor.

Şimdi burada şu soruyu sormak lazım: Teknik direktörümüz, İsmail’in yerine kimi tercih etti ve bu tercih bize sahada ne kazandıracak? Gerçekten bu oyuncuların form grafiği ve istikrarı, İsmail’in ortaya koyduğu mücadeleyle kıyaslandığında daha mı değerli? Yoksa bu kararın arkasında kulüp ilişkileri, farklı dengeler ya da futbol dışı etkenler mi var?

Erkeklerin Stratejik Yaklaşımı: Çözüm Nerede?

Forumlarda erkek üyelerin yorumlarına baktığımda genelde şu stratejik bakış açısını görüyorum: “Eksik bölgeler belli, kim orayı doldurur, hangi taktik daha mantıklı olur?” Yani daha çözüm odaklı bir yaklaşım. Bu bakış açısıyla hareket edersek, milli takımın orta sahasında top kapma, rakibe basma ve oyunu hızlı yönlendirme görevini kim üstlenecek?

Örneğin Hakan Çalhanoğlu’nun oyun kurma becerisi tartışılmaz ama savunma yönünde yükü tek başına kaldırması mümkün değil. Diğer yandan daha ofansif oyuncularla kurulan bir orta saha, geriye dönüşlerde ciddi açıklar verebilir. İşte bu noktada İsmail’in dinamizmi, adeta takımın sigortası niteliğindeydi. Peki sizce bu boşluk hangi oyuncuyla doldurulabilir? Gerçekten bir alternatif var mı?

Kadınların Empatik Yaklaşımı: Oyuncunun Duygusal Boyutu

Kadın üyelerin yorumlarına bakıldığında ise daha çok empati odaklı bir yaklaşım ön plana çıkıyor. “İsmail gibi sürekli mücadele eden, sahada terinin son damlasına kadar savaşan bir oyuncu nasıl dışarıda bırakılır?” sorusu çok sık dile getiriliyor. Çünkü burada mesele sadece taktik değil, aynı zamanda oyuncunun verdiği ruh ve enerji.

Milli takım, sadece en iyi 11 oyuncunun yan yana gelmesi değildir; aynı zamanda bir ekip ruhudur. İsmail’in yokluğu, bu ruhu ne kadar etkiler sizce? Onun sahada verdiği savaş, arkadaşlarını da motive eden bir unsurdu. Peki şimdi bu eksikliği hangi oyuncu aynı samimiyetle, aynı mücadele azmiyle doldurabilecek?

Futbolun Adaleti ve “Hakkaniyet” Tartışması

Şunu da konuşmak lazım: Bir oyuncunun formda olduğu, takımına katkı sağladığı bir dönemde milli takıma çağrılmaması futbolcular açısından ne kadar adil? “Formda olan oynar” ilkesi, bizim futbol kültürümüzde hep tartışmalı olmuştur. Ama eğer bu ilke, İsmail gibi istikrarlı performans ortaya koyan bir oyuncu için bile işletilmiyorsa, diğer futbolcular da motivasyon kaybı yaşamaz mı? Sizce futbolun adaleti burada nasıl sağlanmalı?

Taraftarın Beklentisi ve Teknik Ekibin İnatları

Taraftar gözüyle bakıldığında, insanlar milli takımda kendi kulübünden birini görmek ister. Ancak bu, sadece bir aidiyet meselesi değil. Taraftar, hak edenin o formayı giymesini ister. Teknik ekibin inatları ya da belli kalıplara sıkışmış düşünceleri yüzünden sahada olması gereken bir oyuncunun kenarda kalması, doğal olarak büyük tepki doğuruyor.

Buradan soruyorum: Sizce teknik ekip, gerçekten performansa göre mi kadro kuruyor, yoksa önceden belirlenmiş bir kalıbın içine oyuncuları zorla mı yerleştiriyor?

Sonuç: İsmail’in Yokluğunun Bedeli

Özetle İsmail Yüksek’in milli takım kadrosunda olmaması, sadece bireysel bir eksiklik değil, bütün takım yapısını etkileyen bir tercih. Stratejik açıdan bakıldığında orta sahanın dengesi, empatik açıdan bakıldığında ise takım ruhu zarar görüyor. Bu yüzden hem erkeklerin çözüm odaklı eleştirileri hem de kadınların empati temelli sorgulamaları ortak bir noktada birleşiyor: “Bu karar doğru değil.”

Şimdi soruyu tekrar soruyorum: Sizce, sahada rakibe basacak, oyunu yönlendirecek, gerektiğinde takımı ateşleyecek bir isim olmadan, milli takım turnuvalarda başarıya ulaşabilir mi? İsmail’in yokluğu bize neye mal olacak?

Benim cevabım net: Bu tercih, sahada telafisi zor bir boşluk yaratacak. Ama asıl önemli olan, sizin bu konuda ne düşündüğünüz. Sizce bu karar, uzun vadede milli takımın geleceğini nasıl etkiler?
 
Üst